Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sigortalılık Statülerinin Çakışması

Çalışma yaşamında kişilerin, farklı sigortalılık statülerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmayı gerektirecek şekilde çalışmaları söz konusu olabilmektedir. Ancak Türk Sosyal Güvenlik Sisteminin “teklik” ilkesi dolayısıyla, bir kişinin aynı anda birden fazla sigorta statüsünde zorunlu sigortalı olması mümkün değildir. Bu sebeple birden fazla sigortalılık statüsünün “çakışması” durumunda, hangi statünün geçerli olacağı ve hangi statüden prim ödeneceği, ilgili statünün sağladığı haklar, menfaatler ve yükümlülükler sebebiyle önem kazanmaktadır. 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesi, işte bu duruma açıklık getirmektedir . Devamı  >>

Kamu Görevlilerinin Sigortalılığı (Eski Emekli Sandığı, Yeni 4/1-c)

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğe girdiği, 2008 yılı Ekim ayı başından önce kamu görevlilerinin sosyal güvenliği 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uyarınca sağlanmaktaydı. 5434 kapsamında yer alan çalışanlar “iştirakçi” olarak anılmaktaydı. 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi (4/1-c) kapsamında ilk defa çalışmaya başlayanların sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ise 5510 sayılı Kanun kapsamında sağlanmaktadır. Bu yazıda (4/1-c) kapsamında çalışanlar hakkında bilgi verilecektir.

Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanların Sigortalılığı (Eski Bağ-Kur, Yeni 4/1-b)

Türk sosyal güvenlik şemsiyesi altına, hizmet akdine tabi çalışanlar ile kamu personellerine göre daha geç katılan kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılığı ilk kez 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) Kanunu ile sağlanmıştır. Ayrıca 10.09.1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunu ile köy ve mahalle muhtarlarının Bağ-Kur kapsamında zorunlu sigortalı olmaları sağlanmıştır. 1983 yılında 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu kabul edilerek tarım kesiminde bağımsız çalışanların sosyal güvenlikleri sağlanabilmiştir.

Hizmet Akdine Tabi Çalışanların Sigortalılığı (Eski SSK, Yeni 4/1-a)

Daha önceki yazımızda sosyal güvenlik sistemi içerisinde sigortalının yerini ve genel hatlarıyla hukuki konumunu ele almıştık. Bu yazımızda ise 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” tarafından belirlenen sigortalılık statülerinden, aynı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan sigortalıların kapsamı hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır.

Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde “Sigortalı”

Resim
Türk sosyal güvenlik sistemi esas olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununca düzenlenmektedir. Türk Sosyal güvenlik sisteminde “sigortalı” kavramı üzerinde durulacak olan bu yazıda, 5510 sayılı Kanun irdelenerek, kavramın hukuki sınırları değerlendirilecektir. Yazıda öncelikle sigortalıyı belirleyen mevzuat ve kurumsal yapı hakkında genel bilgiler verilecek daha sonra 5510 sayılı Kanun çerçevesinde sigortalı kavramının farklı görünümleri hakkında kısaca bilgi verilecektir.

Sosyal Güvenlikte "RİSK"

Resim
Hepimizin bildiği bir üniversite sınav fenomenidir “Risk nedir?” sorusu.. Sınav günü kâğıtları eline alan öğrenciler heyecanla sorulara bakıp, kendilerine tek bir sorunun sorulduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Tek bir soru vardır ve değeri tabi ki 100 puandır: "Risk Nedir?". Homurdanmaya başlayan sınıf, kâğıda gömülüp Riskin ne olduğunu yazmaya çalışır.  Kimi yarım sayfa,  kimi 1 sayfa, kimi 3 sayfa, 5 sayfa yazarken bir öğrenci ise diğerlerinden farklı olarak süre bitiminde boş kâğıdı hocasına uzatırken kâğıdın üzerine şöyle yazdığı rivayet edilir: "Risk budur!".

Kim Bu “İŞÇİ” ?

Resim
İş sözcüğü, 732-735 yıllarına dayanan ve bilinen en eski yazılı Türk kaynağı olan Orhun yazıtlarında dahi kullanılmış Türkçe bir sözcüktür. [1] İşçi sözcüğü de bu kökten türetilmiştir. Günlük hayatta herkesin sıkça kullandığı bir kavram olan “işçi”nin hukuki temelleri ile hukuk sistemimiz içerisindeki “işçi” kavramı bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

Sosyal Politika Nedir? (2)

Resim
Sosyal politikanın gelişiminde indirgemeci bir yaklaşımla yapılan değerlendirmeler yaşanan değişim ve dönüşümün yeterince kavranamamasına neden olacağından çok faktörlü ve çok boyutlu bir değişimin varlığını akıllardan uzak tutmamak gerekir. 

Sosyal Politika Nedir? (1)

Resim
18. yüzyılda tarımsal ekonomiden kendini sıyırıp kitlesel üretimi esas alan sanayi eksenli ekonomik bir yapıya dönüştüren Sanayi Devrimi, özellikle 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra İngiltere’den tüm dünyaya yayılarak ülkelerin sadece ekonomik yapılarında değil aynı zamanda toplumsal yapılarında da önemli dönüşümlere sebebiyet vermiştir. Bu dönüşümün ilerleyen aşamaları “işçi”yi ortaya çıkarmış, toplumsal alanda ve birey üzerinde ise açlık, yoksulluk, kötü çalışma koşulları ve sömürü olarak kendini gösteren kapitalist ekonomik sistemi beraberinde getirmiştir.

Başlangıç İçin; "Merhaba"

Sosyal Politika ekseninde ve özellikle İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanında çeşitli bilgi, değerlendirme, fikir ve öneri yazılarımı paylaşacağım kişisel blogumun (e-güncemin) ilk yazısını yeni bir başlangıcın "Merhaba" sı olarak değerlendirmek istedim.